Ben bilmem beyin bilir.

Özel isime sahip olması gerekirken cins isime sahip olmuş insanlar yok mu aramızda?
Bekleyin, kırmızı yanıyor görmüyor musunuz? Bu ne kalabalık böyle? Karşıdan karşıya geçmek isteyen insanlar birbirlerine girmek içi bekleyen iki ordu gibi, yeşil işaret ile herkes ileri harekete geçiyor, bir hengame bir curcuna bir kargaşa insanlar birbirlerine giriyor herkes bulduğuna çarpıyor bazıları ustaca manevralarla ve kişisel yetenekleri ile karşıdan gelen atakları savuşturuyor ve kısacık sürede her iki tarafta yaralı çok ama zayiat yok diyerek kurtuluyor bu savaştan ta ki bir sonraki ışıklara kadar. Hepinize geçmiş olsun.
.
Fotoğraflara pek iyi çıktığım söylenemez ama nedense aynadaki görüntüm iyidir. Ayrıca fotoğrafik hafızam da yoktur, onun yerine topoğrafik hafızam gelişmiştir. Biraz okusan sen de bilirsin ama. “Hop hemşerim sen bana nasıl okumuyor dersin ben her gün fanatik okuyorum hiçbir resmi atlamadan bakarım hem. Kedileri de ayağımla severim üstelik. Çok yünlü bir insanım”
.
Sıradan bir devlet dairesinde sıradan bir memur olan Mehmet efendi, kendini ellili yıllardan önce yazılmış romanların kahramanlarına benzetirdi. İsminin yanında en edeplisinden bir unvan taşıyor olmanın verdiği gururla birlikte, kahramana yakışır şekilde hareket ettiğini düşünürdü. İyilik yapar, zorluklara rağmen hayatla mücadele eder, acı çeker etrafına sezdirmez, sesli sesli düşünürdü. Hadi oradan Mehmet efendi! Bırak bu eski modayı, bugüne gel. Kendin ol. Tamam oldu, işe alındınız, yarın gelip başlayabilirsiniz.
.
İntihar süsü verilmiş cinayet, cinayet süsü verilmiş kaza, kaza süsü verilmiş kader, kader süsü verilmiş hayat, hayat süsü verilmiş ölüm, ölüm süsü verilmiş intihar, intihar süsü verilmiş cinayet…böyle gider bu.
.
Gitar mı istiyorsun, gital.