Eser miktarda kızdığımdır

Beş para etmez ciğerleriyle şimdi huzurlarınızda devlet malzeme ofisinden ihtiyaç fazlası mallar, karakter yoksunu imitasyon adamlar, hararet yapmış yüksek derece memurlar. Herşeyden önce karşısındakinin insan olduğunu hatırına getirmesi gerektiği halde, bunu düşünmeyip ötekini de kendisi gibi gören kurumsal zihniyetin babasız çocukları, kişiliğini kollarında taşıyan arsız adamlar.
Ben oralarda kendileriyle birlikteyken kulaklarımın duyduğu her sözde kul haklarım çınlıyor semada, ben bundan kendim için zerre kadar rahatsız değilim ama kirlettikleri bu havayı soluyan başka vatandaşlarımız da var. İki kulağım arasında zihnimi meşgul etmeden geçmesini istediğim sözler için vaktiyle inşa ettiğim transit yolda, daha soldan girer girmez yolda eriyip giden benzersiz kıymetsizlikte kelimeler için müteakip günlerde biraz temizliğe ihtiyacım oluyor o kadar, zira düşünceleri menşei itibariyle ruhları kadar kirli.
İsterdim ki beni gerçekten sinirlendirebilecek birileri olsun, yakın mesafeden fırlattığı kelimeleri ok gibi dört bir yanıma batsın, hem acısın hem kanasın, lakin hilmi zırh olarak giyildiğinde hiçbir okun acıtmasına izin vermeyen biridir, sadık dostumdur, ihtiyaç duyduğum zamanlarda karakter kılığında ekseriyetle yanımda bulunur. Hiçbir şey tahammülfersa değildir, beni kızdırıp cebimden köstekli saatimi çıkartmamı isteyenlere muvaffakiyetler diler, ince ince işleyen saatimin tiktaklarını dinler, içten bir tebessümle keyfime bakarım.