Korkuyu beklerken çok vakit geçirmişim, fark edenim olmamış.

Vakit geçmiş, umut kocaman olmuş, umut, benim içimde devasa bir dağ olmuş! Ben ona küsmüştüm halbuki, haberi bile yokmuş. Geçen günler bana acımamış, seni yine yoklukta aramaya zorlamış. Oysa arasam da bulamam, baksam da göremem seni biliyorum. Ya gözlerim kapandığında varsın ya da olmayan mekanlarda, ya aklımın en sakin yerinde varsın ya da kayıp zamanlarda. Zamanın en acımasız hallerinde, bekleyerek geçirdim ben günleri. Tükettim seneleri birer birer hırçın akıntısında zamanın, umarsızca. Yalnızlığımı öğüten seneler yıkıp geçiyor beni, ama düşünüyorum aynı zamanda, bir ömrüm beklemekle geçse ne çıkar? Eminim vakit gelip son kez kapatınca gözlerimi, yüzümde tebessümle, göreceğim seni...

Çünkü; çünkü çok öncesinde sönmeye yüz tutmuş hayallerimin, daha yıldızlar serpilirken engin semaya, en parıltılı halinle sen tutunmuşsun oraya. Hep bekledim inersin diye benim biçare dünyama. Her gece şu engin semanın seyrine daldığımda efkarla, senin hayalini seçebilirim milyonlarca yıldız arasında, lakin, erişmem mümkün değil yakınına. Muradım şudur ki sevgilim; boğulmadan ben bu hülya denizinde, sönmeden yıldızları gökkubbenin, sen geliversen tüm gerçekliğinle, beraber baksak gecenin ışıltılarına, ve görsek semanın ne kadar karanlık olduğunu, sen dünyaya indikten sonra...