yazmak, şartlardan azade olmaya vabestedir

edebiyat camiasında yazarlığı su götürmeyen dostomuz o gece çok huzursuzdu. yaptığı anlaşmaya istinaden verilen süre içinde yazmak zorunda olduğu kitabı, söz verdiği gibi, ertesi gün teslim etmesi gerekiyordu, ama elinde bomboş kağıtlar ile çivit mavisi bir divitten başka birşey yoktu, hokkasını ağzına kadar doldurdu, burnuna kadar kedere gömüldü, ilk iş olarak kitabın ismini kendinden mülhem hokkabaz koymaya karar verdi. ama başlığı bulmakla iş bitmiyordu, bir gecede bütün hikayeyi nasıl anlatacaktı? yanında eli çabuk bir stenografı bile yokken, hızlı düşünse bile bunu nasıl yazıya dökecekti? ama o bu sorulara kafa yormadı hiç. kalemini kağıdını efendi gibi usulca önüne aldı, ve o gece ne verdiyse hevesle yazmaya başladı, sabahı hiç düşünmeden. ne de olsa hikayesini bitirene kadar zamanın geçmeyeceğinden adı gibi emindi.