enjoy the silence all these years

O kadar güzel konuşuyorduk ki sanki dünyanın en güzel en tatlı muhabbetiydi bu. nasıl başladığını tam olarak hatırlamıyorum, ama hiç bitmeyecekmiş gibiydi. geçen vakit ne güzeldi derken, hep dilimin ucunda tutuğum o kelime birdenbire ağzımdan çıkıverdi. aniden bir chopin sessizliği ortalığı kapladı -es- ve o anda dünyanın en tatlı muhabbeti yine dünyanın en keskin kılıcı ile kesiliverdi. sonra uyandım.
Kalabalığın önünde en güzel hokkabazlık numaralarımı sergiliyordum. en ön sırada yine o vardı. derken, her zaman ceketimin cebinde taşıdığım hançer göğsüme saplanıverdi -ah- onun acısıyla kıvranıyordum ama belli edemezdim. beni en kötü yerimden yaralamıştı ama bütün gösteriyi bozacağını bile bile kana bulanmış gömleğimi ona nasıl gösterirdim? artık dayanamaz hale gelip dizlerimin üstüne çöktüm. sonra uyandım.
Bazen yazarak iletişim kurmak dumanla haberleşmekten daha zor, bazen ise dumanla dertleşmek yazarak haberleşmekten daha kolay. Cümlelerin arasında ekseriyetle bir algı yanılsamasına kurban giden okurlar her zaman ortada bir vazo gördüklerini zannetmeye devam ederler, suretler her zaman çok uzaktadır.
Başlamak bitirmenin yarısıdır diyorlar, yalan, çünkü başlamak, bitirmektir. Onun için bazı şeylere asla başlanmaz, bitişten mümkün mertebe uzak kalmak için. Kutunun içinde bir kedi vardır ve canlıdır, yeter ki kendinize yenilip o kutuyu açmayın, zira ışıkla şaka olmaz.
Benim kapalı mekanlarda güneş gözlüğüne ihtiyaç duymamam gerekirdi, dünyanın en zor gemici düğümünü kendi boğazımda denememem, en basit kelimelerle konuşurken bu kadar hata yapmamam, kemikli ellerimin terlememesi gerekirdi, hazırlıksız açılınca gördük ki denizle şaka olmaz.
Olmasın, hatta isterse deniz de olmasın. Ama deniz olmasa da, gemiler gitsin. Fatih kadar istekliyim, biraz yaşım geçmiş sadece. Peki ama sultanım, ya yürütemezsek gemileri? Gemi bu, denizde olsa amenna, yerini bilir usul usul ilerler, bazen ise bir rüzgar eser, sallanır durur, bazılarını deniz tutar. Ama fırtınalara aşina denizcileri tutmaz diyorlarmış? Öyle deme güzelim, tutan da var. Tutamayan da var. Tutunamayan da var. En kötüsü, düşen de var.
Hadi, elimi tut, beraber düşelim.
we fall but our souls are flying